Rojava “devrimcileri”: IŞİD ile beraber, IŞİD’e karşı…
Tam Rojava devriminden yeni bir kahramanlık öyküsü daha ısıtılıp “devrimci” kamuoyunun kafasına gözüne fışkırtılmıştı ki Rusya’dan gelen bir haber bütün ambiyansı yerle bir etti: Rusya’nın bugüne dek hiç yalan söylememiş dışişleri bakanı Bay Lavrov’a göre “YPG/PKK, Suriye hükümetine karşı IŞİD ile anlaşmıştı”! (1) Bizim sol cenahta şimdiye dek yürüyen tartışma “ABD silahlarıyla IŞİD’e (ya da barbarlığa karşı) mücadele olur mu”...
Aydınlanma savaşımızın bir başka boyutu: Evlatlık kurumu
Yirminci yüzyılın başında Anadolu… Balkanlarda ilk isyanın çıktığı 1804’ten beri, neredeyse yüz yıldır yokluk ve yoksulluğun kol gezdiği Osmanlı coğrafyasında herhalde en çok rastlanan şeylerden biri de anasız babası çocuklardı. Özellikle Anadolu topraklarında yer alan şehirlerde, başınızı hangi yana çevirseniz, bir lokma ekmek, başını sokacak bir sıcak çatı bulmak ümidi ile biçare gezinen kimsesiz bir yavrucak görmeniz mümkündü....
Sine-i millet değil, “Adalet Cephesi”
Türkiye’nin en şaibeli seçiminden sonra bu hırsızlığı yapanlardan daha çok CHP’yi konuşuyoruz. Bu doğru bir tutumdur, CHP hayır blokunun en güçlü ve etkili aktörü olduğuna göre, hile ile elimizden çalınan seçimle ilgili en önce bakmamız ve konuşmamız gereken onun ne yaptığıdır. AKP ve ABD tarafından dizayn edilen muhalefet Ancak Türkiye siyasetinin gerçekleri bu tartışmaları çok riskli bir kapıya doğru sürüklüyor. Siyasetin gerçekleri...
İslamcılar Akif’in mirasçısı olabilir mi?
Kurtuluş Savaşımız islamcıların hafızasında -dikkat edin müslümanlar demiyorum, islamcılar diyorum- pek fena bir tecrübedir. Daha önce yazmıştım, Abdulhamit’in tahtan indirilmesi ile saltanat dönemlerini kapatan islamcılar Kurtuluş Savaşı sırasında son bir hamle ile devleti yeniden ele geçirmeye kalkmış, Devleti Ali Osmani’yi avucumuza alalım diye çıktıkları yolda bir anda emperyalist düşmanla, kendi tabirleriyle diyeyim, gavur...
Ölmediler, öldürüldüler. Siz öldürdünüz.
Güne Kayseri’den gelen haberle başladık. Bugünün en somut gerçeği şudur: bu masum yavrular, bu ana kuzuları, belki bedenleri yüzlerce parçaya bölünerek, ölmüştür. Ensesi kalın siyasetçilerin, ağaların, beylerin üzerinden kahramanlık nutukları attığı, kabadayılık gösterilerine yeltendiği bu çocuklar, artık yoksul evlerin duvarlarında cansız birer surete, gözü yaşlı anaların eprimiş cüzdanlarında taşıdığı kahredici birer anıya...
Liberal tetikçilerin son kurbanı olarak Cumhuriyet Gazetesi
Her iki cumhuriyetin trajedisi de aynıdır: liberaller, Amerikancı çakma solcular tarafından ırzına geçilen ve dinciler tarafından öldürülen köyün güzel kızına benziyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin tasfiyesi diye nitelediğimiz süreç öyle sabahtan akşama bir iki kararname ya da kanunla gerçekleşmedi. Son onbeş yılda ona ait kurumların, ona içkin değerlerin adım adım yok edilmesi veya ele geçirilmesi ile yürüdü. Canına kast edilen ne...
Hurşit burada, ahlak nerede?
Helin Başak: bir tuhaf şehit! Kültürel Çoğulcu Gündem sitesi, 2010 yılında Teatra Jîyana Nû adlı tiyatro grubunun oyuncuları ile bir röportaj yapmış. PKK’ye yakınlığı ile bilinen tiyatro grubu adına konuşanlar şöyle bir ifade kullanıyorlar : ‘TJN, diğer Kürt tiyatrolarından çok farklı. Bunun sebebi köklü olması. Şehit düşen Kürt tiyatro sanatçılarımız var.(Sarya/ Nursel İnce, Helîn Başak Kanat)” Silahlı bir örgütün kendi...
Sezgin Tanrıkulu ve CHP’nin felaketine giden yol
CHP büyük ve köklü bir partidir. Atatürk tarafından cumhuriyetin kurucu ideolojisi üzerine inşa edilmiştir, bugünse Türkiye’nin ikinci partisi, islamcı iktidara karşı cumhuriyet ve laiklikten yana milyonlarca insanın oyunu birleştirdiği limandır. Her dört seçmenden birinin oyunu almaktadır, ancak açık bir biçimde başarısızdır. Başarısızdır çünkü 14 yıldır yolsuzlukları, skandalları ayyuka çıkmış bir iktidar karşısında hala...
Tarık Akan gibi ölmek
Tarık Akan’ı kaybettik. Dünya denilen handa konup da göçmeyen hiç bir insan evladı olmamış. Burada kalıp sırasını bekleyen bizler, gidenleri umumiyetle iyi yanlarını düşünerek anmaya eğilimliyizdir. Fenalıkları iyiliklerinden çok olsa bile, insani bir çabayla onları silmeyi, iyi olanları anımsayı tercih ederiz. Tarık Akan gibileriyse bize zaten anımsanacak bol bol iyilik, güzellik bırakırlar. Şimdi onun insanlığına dair pek çok güzel...
Türkiye ABD’yi Ne Yapacak?
Dikkat ederseniz soruyu “ABD Türkiye’yi ne yapacak” diye sormuyorum. Çünkü ABD yaklaşık yetmiş yıldır Türkiye’ye canı ne isterse onu yapıyor. Şüphesiz Türkiye’nin ABD yörüngesinden uzaklaştığı kimi zamanlar da oldu, ancak Türkiye dış politikasını (hatta bazen iç politikasını bile) asıl itibarı ile ABD ile olan ilişkiler belirledi. Bize yetmiş yıldır tekrarlanan yalan Türkiye-ABD ilişkilerinin karşılıklı dostluk ve menfaate...
Fidel Castro’yu Taşımak
Çok bilinir, çok söylenir: aslolan 1 Mayıs’ta ne yaptığınız değil, 2 Mayıs’a ne devrettiğinizdir. Memleketimizde yüzbinlerin alanlara sığmadığı 1 Mayıslar da olmuştur, üç beş yüz kişinin namusu kurtarmak adına yürüdükleri de. Pikniğe gider gibi barış içinde kutladıklarımız da olmuştur, direne direne alanlara ulaştığımız, geride kardeşlerimizin cansız bedenlerini bıraktıklarımız da. Ama her ne yaşarsak yaşayalım, elimizde kalan ertesi...
Fatsa, Devrimci Yol, Özyönetim, PKK…
Dün 4 Mayıs’tı, Fatsa’nın efsanevi belediye başkanı Terzi Fikri (Sönmez)’in ölüm yıldönümü. Terzi Fikri’yi ölümsüz kılan onun Türkiye tarihinin en özgün demokrasi deneyimlerinden birinin doğal lideri olmasıydı. Gerçekten de Fatsa bugün bile devrim fikrini taşıyabildiğimiz en yüksek zirvelerden birini, belki de birincisini temsil ediyor. Yakın zamanda PKK’nin başlattığı ve HDP/DBP tarafından sahiplenilen özyönetim ilanlarıyla Fatsa...
Hakkımızda Hayırlı Bir “Ensar”
“Bizim vakıflarımızda bilim ve sevgi var, onların vakıflarında ise istismar.” Böyle yazmış bir arkadaş mesajında. Yan yana iki fotoğraf, birinde Aziz Nesin, kendi kurduğu vakıfta yaşayan çocuklarla beraber gülümsüyor, diğerinde el kadar bebelere kabe maketiyle “hacı olma” oyunu oynatıyorlar. Resimler ve onların anlamı, yazıldığı haliyle doğrudur. Bu mesajda doğru olmayan nokta “bizim vakıflarımız” ifadesidir. Hatta doğru olmayan...
Ankara Bombası ve HDP’ci Arkadaşlarımıza Bazı Sorular
İki gündür soruyoruz, HDP’li arkadaşlarımız, onların yanında yürüyen ve kendine “sosyalist, devrimci, komünist” gibi sıfatlar takanlar Ankara bombacısı hakkında ne düşünüyorlar? Çok basit, çok sıradan bir soru soruyoruz, sadece fikirlerini öğrenmek istiyoruz. Arkadaşlarımızdan çıt yok! Olayın ilk anından itibaren bülbüller gibi şakıyan, komplo tezgahlarında kül bırakmayan kardeşlerimiz şimdi sus pus oldular. Maşallah her konuda...
İslamcı Türkiye’nin Solcu Mimarları (*)
Seviyesiz küfürbaz Karakaya’nın cenazesi İslamcı Türkiye’nin ulaştığı zirvenin net bir fotoğrafıydı. Minibüs şoförü düzeyinde bir üslup, alabildiğine cinsiyetçi bir dil, bırakın gazetecilik etiğini en temel insani sorumluluklardan bile nasibini almamış bir hal ve gidiş… Her yanından irin, her yanından haysiyetsizlik akıyor, neresine dokunsanız elinize necaset bulaşıyor. Ancak arkasından ağlayanları pek çok, gözyaşları, övgüler sel...
Hrant Dink ve İmza Ustası Liberaller
Bugün 19 Ocak, Hrant Dink’in ölüm yıldönümü. Kendisi eceliyle ölmemiştir, gündüz vakti, sokak ortasında, arkasından vurularak öldürülmüştür. Katili cemaat/liberal/AKP ortaklığının yarattığı iklimde yetiştirilmiş, devlet güçlerince korunup kollanmış genç bir faşisttir. Cinayet yine aynı aktörler tarafınan islamcı/faşist bir partinin arka bahçesinde planlanmış ve uygulanmıştır. Diyeceksiniz ki bunları künye sayar gibi neden tekrar...
Sur, Cizre.. İslamcıların Kazandığı Solun Kaybettiği Bir Mücadele Daha
Daha önce yazdım, defalarca söyledim, bu savaş kirli bir savaştır. Kirlidir, çünkü savaşan taraflar geçmişte barışmış olan ve bir süre sonra yeniden masaya oturacak olan taraflardır. Her ikisi de pazarlık yeniden başlamadan önce elini güçlendirmenin derdindedir. Onlar kendi gizli ajandalarını işletirken en büyük bedeli siviller, masum insanlar ödemektedir. Dolayısı ile Türkiye solunun yapması gereken en doğru iş savaşa topyekün karşı...
Cuma Namazı, Aleviler ve Demirtaş
Geçen yılın önemli politik eylemlerinden biri Laik ve Bilimsel Eğitim Mitingi’ydi. Anımsarsanız, o mitinge HDP de destek vermişti. Mitingte taşıdıkları pankartın üzerinde şunlar yazıyordu: “yaşasın inançların özgürlüğü, halkların kardeşliği”.(*) Bu söz, HDP’nin laikliğe bakışını göstermesi açısından tipiktir. HDP, laiklik başlığını “dinin devlet işlerine karıştırılmaması” ya da “herhangi bir dinsel düşüncenin kamusal alanda ve...
Aziz Sancar Olayını Anlamak
Aziz Sancar’a yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. İş önce kimi akademisyenlerin “Aziz Sancar mesajında Kürt sorununu dile getirmeliydi, bundan söz etmeyerek yanlış yaptı” demesiyle başladı, sonra eleştiri sınırlarını hayli aştı, her cenahtan insanların Sancar’a türlü hakaretler etmesine kadar uzandı. Kimi Cumhurbaşkanı ile görüşmesine kızdı, kimi Osmanlı tuğralı kravata takıldı, kimi ödülü TSK’ya teslim etmesine bozuldu. Bir...
Silahlı mı Direneceğiz, Silahsız mı?
Savaş kirletir. Kirli başlamasa bile kirlenir, kirletir. Bunun için, çok ender görülen istisnalar dışında, temiz bir savaş yoktur. Savaşın belki de en kötü yönlerinden biri zamanla sizi düşmanınıza benzetmesidir. En çok nefret ettiğinize benzemeye başlarsınız, hem de onun iyi taraflarına değil, en kötü yönlerine benzersiniz. Bizim tarihimiz uzun bir mücadelenin tarihidir. Başını Türkiye solunun çektiği eşitlik ve özgürlük mücadelesi...
En Son Yorum Yapılan Yazılar